Reklam ve fikir fabrikası Majesty Ajans
MajestyMajestyMajesty
(Pazartesi - Cumartesi)
bilgi@majestyajans.com
Muratpaşa, Antalya
MajestyMajestyMajesty

İlk Uçan Araba AeroMobil 2017’de Satışa Çıkıyor

  • Anasayfa
  • blog
  • İlk Uçan Araba AeroMobil 2017’de Satışa Çıkıyor

İlk olarak hayatımızı Jetgiller ile giren ve Geleceğe Dönüş filmiyle olaya farklı bir boyut kazandırılan uçan arabaların gerçeğe dönüşme fikri, o dönemlerde pek önemsenmiyor olsa da günümüzde ayrı bir sektör haline gelmeye hazırlanıyor.

Uçan araba dediğimizde hayalimizde hep bir otomobil boyutlarında fakat istenildiğinde uçabilen araçlar canlanıyor. Böylece bir otomobilin tüm fonksiyonlarını kullanırken zahmetsizce trafiği aşmak için uçmak da mümkün olabilecek. Ancak gerçek dünya koşulları bundan biraz farklı. Geniş kanatları ve pervaneleri olmadan uçabilen bir araç yapmanın imkansızlığı bir yana küçük drone’ların bile hava trafiği regülasyonlarında karmaşa yarattığı bir ortamda herkesin istediği gibi uçması pek de hoş bir durum olmazdı.Ancak bazı girişimciler bu hayallerinden vazgeçmiyor. Özellikle son yıllarda gelişen drone’lardan ilham alan fikirler, otomobil – helikopter melezi araçların doğmasını sağladı. Henüz bunlardan bir tanesini satın almak mümkün olmayabilir. Ancak gerçek dünya ortamında testlere başlayanlar var.

Bu alanda en önemli şirketlerden biri olan Aeromobil, şu sıralar Prototip 3.0 modelinin güncellenmiş versiyonu üzerinde çalışıyor. Bu versiyonun üretime hazır olduğunu söyleyen şirket havada 180 km/saat hız ve saatte 15 litrelik yakıt tüketimi vadediyor. Karaya indiğinde ise 100 kilometrede yaklaşık 8 litrelik bir tüketim vaadi mevcut.

Daha önce bir prototipi test sürecinde yere çakılan şirket bu sebeple piyasaya girişini ertelemişti. Ancak yeni versiyonu satışa sunmak konusunda kararlılar.

Aeromobil’in bir diğer alternatifi ise Alman E-Volo şirketinin geliştirdiği 2X isimli araç. Bu araç yukarıda bahsettiğimiz helikopter- drone melezi araçlardan biri. Fakat ilginç şekilde aslında karada gidebilme özelliğine sahip değil. E-Volo, uçan arabaların karada gitmesinin şart olmadığını çok kısa mesafelerde uçabilecek araçların bu ihtiyacı daha iyi karşılayacağını düşünüyor. Bu sebeple şirket bir helikopter tasarımını alıp onu 18 elektrikli rotor yani pervane ile donatmış. Bu elektrikli pervaneler cihazın içerisindeki lityum iyon pillerden besleniyor. Böylece helikopterlerin büyük gürültüsünden kurtulurken bir yandan karbon salınımı da sıfıra indirilmiş oluyor.

Oldukça hafif, küçük ve sessiz olan E-Volo 2X, havada saatte 100 km hıza çıkabiliyor. Ancak bu bataryaları çabuk tükettiğinden menzili oldukça düşürüyor. E-Volo’ya göre optimal hız olan saatte 50 km ile 27 dakikalık bir uçuş yapmak mümkün. Bu da şehrin bir ucundan diğerine gitmeyi mümkün kılabilir. Varış noktanızda ise tekrar uçmak için bataryaları şarj etmeniz gerekecek.

E-Volo’yu uçurmak için nasıl bir lisans gerekeceği bilinmiyor. Ancak şirketin iddiasına göre bu aracı uzaktan kumandayla uçurmak ya da gelecek otonom olarak uçmasını sağlamak mümkün olabilecek. Dolayısıyla teorik olarak bir taksi gibi çalışması mümkün.

Aracın maliyeti henüz belli değil. Fakat şimdiden Dubai gibi şehirlerde bu taksi konseptinin denemeleri üzerine çalışılıyor. Dolayısıyla kendisine bir pazar yarattığı söylenebilir.

Önümüzdeki 15 yıl içerisinde dünya nüfusunun yüzde 60’ının şehirlerde yaşaması bekleniyor.Bu durum şirketlerin kent taşımacılığında yeni çözümler üretmeye zorluyor.Hiç şüphesiz gelecekte karada ilerleyen araçlarımızı gelişirken gökyüzünü ve denizi kullanmanın da daha akıllıca ve pratik yollarını bulacağız.